|
Psikoterapi -den Edebiyat -a aforizmalar

Aforizmalar
Agah Aydın
————————————
Ãykü ve yazılarımdan alıntılar:
*************************
Bir insan hakkındaki en geçerli bilgi, onun sizinle kurduÄu iliÅki ve bu iliÅki içinde yaptıklarıdır; baÅkalarından duyduklarınız deÄil.
****
YaÅadıkları deÄil, yaÅamadıkları Åeyler hakkında daha çok Åey biliyor insanlar.
****
Korkaklar ve sosyopatlar yalnızca korktuklarında ve çıkarları olduÄunda özür dilerler. Gerçekten özür dilemeleri gerektiÄinde ise suçlarlar.
*****
Ãzçekim iÅine kötü demek kimseyi daha karakterli yapmaz.
İcabında çok da eÄlencelidir.
Gerçi bazı insan öylesine çekilmezdir ki onu kimse çekemez, bazen kendisi bile!
Neticede özçekim, kendine bakma cesareti olanların katlanabileceÄi bir ıstıraptır. Yapamam diyorsan anlarım!
Bence dene! Kasıntın azalır!
****
Anda kalamayan insan yavrusu iyi gömülmemiÅ bir ölünün hortlaması gibi her anını saplantıyla fotoÄraflayıp saniye saniye yaÅayabiliyor ancak!
****
İyi veya kötü insan yoktur! Beraber birÅeyler içtiklerimiz ve diÄerleri var. Neticede kimse sanıldıÄı kadar iyi, bilindiÄi kadar kötü deÄildir.
****
YaÅam ideal iliÅkiye ‘ulaÅma’ arzusunun her seferinde oluÅturacaÄı boÅlukla malül ve mamüldür.
Bu nedenle daima hayal kırıklıÄıyla ilerler.
*****
MaÄdurun dile getirilemez acısını anlamlandırabilen tanık azdır, çünkü bu dile getirilemez anlama o tanıÄın bastırılmıŠacıları da eklenir.
****
İnsanların zevkleri,kültürleri, bedenleri ve hatta ruhları bile aynılaÅtı;adaleler ÅiÅik, sinirler gergin! Sanırsın özgürlük üniforma giymiÅ!
****
Artık her Åey sezonluk; kitaplar, filmler, aÅklar, dostluklar,iyiler, kötüler..iktidar her deÄiÅtiÄinde deÄiÅen katiller ve baÅarılar bile.
*****
Herkes herkese benziyor artık! Tokyolular, Londralılar, İstanbullular birörnek giyiniyor, birörnek spor yapıyor. Giderek tekleÅip azalıyoruz!
*****
Anda kalamayan insan yavrusu iyi gömülmemiÅ bir ölünün hortlaması gibi her anını saplantıyla fotoÄraflayıp saniye saniye yaÅayabiliyor ancak!
****
Ve artık hakikatlerin tek düÅmanı olan unutkanlık dıÅında her Åeyin kullanım süresi kısaldı;her gün bir yenisine baÅlanan baÄımlılıkların bile…
****
Gençlik birçok özelliÄini zamanla yitirir zira ben onun zamana direnebilecek temsilcilerine yani endamına, duruÅuna, bakıÅındaki samimiyete aÅıÄım.
****
Ãok güçtür uyanık durmak, televizyon karÅısında bir politikacının baÅka bir politikacının yalanlarını yalanlarken söylediÄi yalanları dinliyorsanız!
*****
Edebiyat herkese gereken cevabı bir gün verecektir; politikaya, bilime ve onların tüm melek yüzlü Åeytanlarına!
****
İnsan kendisinden üstün olanlardan deÄil birlikte çırpındıklarından daha çok Åey öÄreniyor.
****
O da bir yalancıydı, ancak okumuÅ etmiÅ bir sahtekâr olarak malzemesini daha iyi iÅliyordu. Neticede hiçbir maske gerçeÄin yüzünü deÄiÅtirmez.
*****
Eskiden Åarlatanlar gerçek hastalıkları tedavi etmeye çalıÅınca cezalandırılıyorlardı, Åimdi ise uydurduklarını tedavi edip itibar kazanıyorlar!
****
BaÅkalarından daha fazla acı çekmekle övünen yazarların, Åikayet ederek siyaset yapan iktidarların, kavuÅamamayı aÅk sanan Åairlerin hepsi aynı ülkeye mi düÅer?
Ne bahtsızsın sen Anadolu!
****
Az geliÅmiÅ bir ülkede öfkeye bulaÅmadan yazmak ne zor ÅeymiÅ Borges!
*****
Bir eksiklik vardı hayatlarımızda yaz yaÄmurları yerine asitli sularla yıkanan Åehirli aÄaçlar gibi!
****
O günlerde genç kuÅak büyüklerine ve politikacılara inanmıyordu, yaÅlı kuÅaÄa saygının her türü ortadan kalkmıÅtı. Her Åeyi anlamıÅlardı! BaÅtakilere sarsılmaz bir inançla boyun eÄerek dünyayı yaÅanmaz hale getiren ana babalarına tiksintiyle karıÅık bir öfke duyuyor; eski olanı, geleneÄi, öyle büyük bir hızla parçalıyorlardı ki yaÅlılar yaÅlı olmaktan utanıp onlar gibi giyinerek, onlar gibi konuÅarak büyük bir tutkuyla genç olma hırsına kapılmıÅlardı.
****
Dünyanın en dürüst canlısı insan bedenidir! O, istemeden katlandıÄı iliÅkileri kusar, yanlıŠinsanlarla temasta kaÅınır, sevmediÄi iÅlerde uyuklar!
****
GeçmiÅe göre insan bedeninin daha özgür olması kendi gençliklerinde bu özgürlüÄü kaçıran kimi yaÅlı beyinlerde haset duygusuna neden oluyor!
****
Bir iliÅkide en az iki “taraf” vardır ve bu yüzden her iliÅkide çatıÅma olur; o iliÅkiyi taraflarla tartıÅmak ise çoÄu kez anlamlı deÄildir.
****
Pek çok kiÅi her gün her yerde olan yalnızlık, ihanet, ölüm ve hastalık gibi olayları aileden sayılan birinin baÅına gelmedikçe kavrayamıyor ya da etkilenmiyor!
*****
Neticede insansın, bu türlü tuhaf hallerin nedendir?
****
Sandıklarıyla hareket eden insan, keÅke kurtulabilseydin o yüklerinden! Bütün yanılgılarını, paralarını, seçtiklerini sakladıÄın o sandıklarından!
****
İyi birine benziyordu ama, öyle akademik bir dil kullanıyor öyle hatasız görünüyordu ki samimiyetsiz bir sahtekâr olduÄunu hemen anlardınız!
*****
O günlerde, BaÄdat’ın bombalarla yerle bir olduÄunu, yaralılar daha yerde yatarken öÄrenebiliyor, komÅularımızın cesetleri kokmadan öldüklerini anlayamıyorduk!
*****
Reklamlarda; satın alabilecek durumda olmak cinsel bakımdan istenir olmakla aynı ÅeymiÅ gibi gösterilir ve bunun yanlıŠolduÄu bir yana yalnızca bir tuzak olduÄu herkes tarafından bilinir. Ancak bu bilgi bizi bu tuzaÄa düÅmekten korumaz, yalnızca, düÅenleri küçümsememize yarar.
****
Sık sık kendini arayan yazar, Åair ve onları taklit eden okurlar görüyorum. Bulamayacaklar! Ãünkü o dedikleri Åey aranmaz, oluÅturulur!
******
O kentte Adalet diye kıymetli bir zat vardı ve öyle sıkı korunurdu ki ne Sarayının içinde, ne de dıÅında, halktan biri onu hiç görmemiÅti.
****
Söz bilgiyi hep yeniden ürettiÄinden, her seferinde hakikatten bir kez daha uzaklaÅır. Belki de sözün hiç olmamasıdır hakiki selamet! Åiir ise mümkün olan en az sözcükle kurulduÄundan, sözden uzaklaÅıp gerçeÄe yaklaÅır, hatta, dokunabilirse gerçeÄe yürekleri titretir.
***
İki kiÅi bir araya gelince heyecanlanan, telaÅlanan, korkan, korkusunu bastırmak için gördüÄü her anahtar deliÄine gözünü dayayan meraklı kiÅiye devlet adamı denir.
****
Moebius (Möbius) Åeridiİki insanın bir araya gelmesinin bir yolu var mıdır?
…
Meydanları yıkmayın efendiler! İnsan insanı görmeden, ona dokunmadan, onu duymadan insanlaÅamaz!
…
İnternet büyük bir meydandır ve diÄer tüm meydanlar gibi insanın insan olması için ötekine dokunabileceÄi en gerçek mekânlardan biridir.
****
****
O kentte:O kentte insanlar ruh ikizi diye bir heyhula ile karÅılaÅmak için harcadıkları zamanı kendilerini tamamlamak için kullansalardı, öteki yarıları Åimdiye kadar çoktan bulmuÅ olurdu onları!O kentte bedenin tüm arzularına yasak koyan, çıkartılarına pis diyen ve onun tüm yalvarmalarına kulak tıkayan insanlar vardı ve akılları baÅka baÅka akıllara esir düÅmüÅtü.O kentte öyle hünerli insanlar yaÅardı ki bir kadının topuklarına bakarken memelerini görür, sonrada gördüklerine dayanamayıp o kadınlara tecavüz ederlerdi!O kentte insanlar duygulanınca bir aydın kadar iki yüzlü davranır, turistleri görünce bir politikacı vicdanı kadar kötü kokarlardı!O kentte insanlar yalnızca beyinlerine güvenir ve mantık evliliÄi yaparlardı. Az kullandıkları bir organa bu kadar güvenmeleri ÅaÅırtıcıydı.O kentte insanlar safça birbirlerine ve kendilerine inanır sonrada kızın para için seviyormuÅ gibi yaptıÄını, esas oÄlanın da kimi erkeksi hevesleri için kızı oyaladıÄını öÄrenip üzülürlerdi kendi sonlarının böyle olmamasını dileyerek filmin sonunda.O kentte hep örtülüydü etin sömürüsü, anguslar serbest dolaÅıma girmeden evvel. âTemeliâ olunca âadaletâ, ilelebet âmülktürâ artık âetâ! Bazan siyasal, bazan dinsel, ama hep örtülü ve vahÅiydi erkeÄin kara tecavüzü etin beyazına.Aradan seksen âYeÅilçam Yılıâ geçmiÅti. O kentlilerde geçmeyen tek bir Åey vardı; bu esas oÄlanlar ve kızlar politikacı kılıÄına girip de kendilerine para ve et için yaklaÅınca o madrabazları yine tanıyamıyorlardı!
***
***
Hakiki acılarla baÅa çıkabilmenin en kolay yolu unutmaktır. Sürekli canı yakılan bir toplumu unutkanlıÄından dolayı suçlamak ise insafsızlıktır.
****
Artık insan yavrusuna tüketici deniyor; kazan, harca, haz al! Bu ‘geri dönüÅümsüz’ psikopati onu dönülmez akÅamın ufkunda ‘ruhsuz’ bıraktı!
****
Yalnızca pazarlanabilir beceriler için çocuklarına aferin diyen ebeveynler, kariyer planına engel teÅkil ettiklerinde o çocuklarca satılırlar!
*****
Sanal iliÅki diye bir Åey yoktur. Her iliÅki gerçektir ve gerçek iliÅki de temelde bir yanılsamaya dayanır: gönül ota da ……
*******
YaÅlılık zurnanın son deliÄi olarak melodiye olgunluk kazandırmanın keyfini çıkarmak yerine, yerli yersiz zortlayıp gençlerin ritmine sıçmak deÄildir.
*****
Zihniyeti kılıfla gizleyemezsiniz! Hangi kılıÄı giydirirseniz giydirin, o kendine çıkacak bir delik buluyor, hele bir de bozuksa!
*****
AÅk onu yaÅamayanın, yaÅayamayacak olanın bilemeyeceÄi, idrak edemeyeceÄi bir duygudur ve aslında aÅk yoktur diyen de haklıdır!
****
Herkese bu kadar acımasızca saldırmanızın nedeni herkesin yaÅadıÄından daha derin acılar çekmeniz belli ki! Niye bu kadar acı çektiÄinizi biliyorum, tepeden tırnaÄa gömüldüÄünüz günahtan ziyade diÄerlerinin tertemiz kalıÅına dayanamıyorsunuz.
*****
İNSAN İÃİN HAYATIN ANLAMI:
Eksiklik duygusundan kurtulma ya da hayat üstünde etkili olduÄunu görme çabasıdır!İlk çaÄlarda doÄal afetlerin doÄaüstü güçlere atfedilmesi korkuyu, modern zamanlarda bilimin bunları kontrol etme hevesi insanın hayatla ilgili yanılsamalarını arttırdı.Hayatın anlamı konusundaki Åüphelerini bir türlü yenemeyen büyük insanlık, her seferinde en baÅa dönüp kolaylıkla hükmederek, üstünde etkili olabileceÄi hem cinslerini yok etmek için savaÅmaya ve kendini yiyip bitirmeye devam etti;tıpkı yaÅamı üzerinde söz sahibi olamayınca üstünde etkili olabileceÄi tek Åey olan bedenine yönelip onunla uÄraÅan, zayıflayarak kendini öldüren ve bir Åekilde kontrol etme dürtüsünü tatmin edip eksiklik duygusundan kurtulmaya çalıÅan anorektik bir insan gibi.
*****
İnsan gizli kalmıŠbir yetenek, üstün bir zekâ sahibi olduÄu duygusuna kapılabilir ve bu yetenekli zekâ o duygudan baÅka hiç bir belirti göstermiyorsa, o kiÅinin rahat yaÅamaya kararlı, kör bir beyni var demektir.
****
Kimi erkekler için kadınların ne istediÄini anlamak mümkün deÄildir! Bu önerme, kadınların anlaÅılmaz varlıklar olduÄunu deÄil, o erkeklerin anlayıÅsız olduÄunu düÅündürür daha çok! EÄer bunu söyleyen bir kadınsa, yalnızca o kadının ne istediÄini bilmediÄi anlaÅılır.
****
RÜYALAR NASIL YAPILIR?
…
“Politikacılar rüyalarını gerçekleÅtirebilmek için oy isterler! Oysa bir insanın rüyası uyumadan önce yaÅadıkları, yaptıkları, gördükleri ile yapılır, gelecekte yapacakları ile deÄil!”
Toplumsal bir felaketi anlamak için; onun yarattıÄı bireysel suçlulukların gölgesinde psikopatik kusmukların didiklenmesi en son iÅtir! Yoksa, hem “mutluluk taciri” hem de müÅterisi için yenilginin kederi, solucan arayan tavuÄun bokunda boncuk bulmasından beter olur.
****
O kentte her Åey alınıp satılırdı. Mutluluk bile! Ama huzur yoktu. Ãünkü, O’nu kendi aralarında deÄil, kurnazlık dolu paketlerde aramıÅlardı.
****
Kimisi para gibidir, yalnızca varken deÄersiz olduÄu anlaÅılabilir. YokluÄu ise çoÄunlukla yanıltır! Kimisi de saÄlık gibidir, yokluÄunda anlaÅılır kıymeti.
****
Biliyor musun ne diyorlar?  İnsanı ele verenin ne söylediÄi deÄil, nasıl söylediÄidir diyorlar! Ve sen istemezsen bu konuda sana yardım etmek ondan da zordur diyorlar!
******
Toplumu bu hale nasıl getirdik yerine toplum nasıl bu hale geldi diyen yöneticiye dangalak, senin yüzünden demeyen sosyoloÄa da gerzek denir.
***
Zekâ ve akıl bir insanı daha onurlu daha ahlaklı yapmaz. Ancak ikisinden de yoksunken kurnazlık yaparsan rezil olursun!
****
… Ne yazık ki ülkemizde, bir de kendi ahlaki deÄerlerini (ahlaksızlıÄını ya da sapkınlıklarını da diyebilirdim) psikoloji suyuna batırıp servis eden piÅekârlar var.
****
Ruha kıvamını veren hammaddesi deÄil, nasıl piÅirildiÄidir.
****
Bedenin tüm arzularına yasak koyan, çıkartılarına pis diyen ve onun tüm yalvarmalarına kulak tıkayan bir akıl baÅka bir akla esir düÅmüŠdemektir. Bu esaretten kurtulmaksa imkânsızdır; hep vicdanınla bedenin arasında kalacaksın, tam da sidikli Naringülâün topraÄa karıÅmadan dinmeyecek ıstırabı, hiç tamamlanamayacak olan eksiÄi gibi!
Zorda kalınca bedenine kulak ver! Dünyanın en âdürüst canlısıâ insan bedenidir! O, istemeden katlandıÄı iliÅkileri kusar, yanlıŠinsanlarla temasta kaÅınır, sevmediÄi iÅlerde uyuklar! İnsanın gerçeÄi (özü) tıpkı aÅıkken çıkmak için çırpınan duyguları gibi geldiÄinde de unutulan, ÅaÅırılan, utanılan yani söze düÅmeyendir.
****
Kavgalarda insanların güçlü duyguları alabildiÄine uzun sürmez ancak krizden beslenenler bunu iyi bilirler ve sürekli “doping” yaparlar.
****
Söz altındır. Kendisiyle birlikte yeni bir iktidar üretir ve onun manipülasyon aracına dönüÅür. Sükût ise Rus parasıyla beÅ kuruÅ etmez.
Ancak, çil çil altınlara kanmayıp sükût etmiŠbir gazeteci olsaydınız, bugün sözlerinizden çark etmek zorunda kalmayacak, elmas gibi pırıl pırıl bir onurunuz olacaktı.
***
Bugün bayram, tüketim hapishanelerinde Åenlik var.
Bir gardiyana;
-Mahkumlar en çok ne alıyor? dedim,
-Mutluluk tellallarının yalanlarını! dedi.
****
O kentte politikacılar aynı cins kumaÅlara farklı farklı rozetler takardı ve birini dinleyen ötekilerini de dinlemiÅ gibi olurdu.
****
Film bittiÄinde sokaÄa çıkarsın birden her Åey eski boyutlarına döner. Kendi filmin dıÅındakilere de bak aynada! Sanat seni iyileÅtirir!
***
“AÅk ciddiyet ve sadakatle öpülmek ister, yoksa, geldiÄi gibi çekip gider…”
****
“DüÅünmek istediÄinde gözlüklerini çıkarır ve gözleri görmez olurdu. Kör gözlerle düÅündüklerini meclis kürsüsünden söylemeye baÅlayınca ne kadar gözü kara ve acımasız olabileceÄini duyduk, ancak, bu fikirleri uygulayacak kadar zalim olacaÄı hiç birimizin aklına gelmemiÅti.”
****
“Dünyanın en dürüst canlısı insan bedenidir! O, istemeden katlandıÄı iliÅkileri kusar, yanlıŠinsanlarla temasta kaÅınır, sevmediÄi iÅlerde uyuklar!” (On yedi numaralı daire ıslanıyor- Agah Aydın)
***
“İktidar dürüstlük dıÅında her Åeye sahipti: Zekâ, kurnazlık, para ve hatta bir miktar da bilgelik! Bu nahoÅ isimli karakterin böyle olmasının en son kanıtı da bir yaÄmurla felç olan İstanbul’du!”
***
“Bedenin tüm arzularına yasak koyan, çıkartılarına pis diyen ve onun tüm yalvarmalarına kulak tıkayan bir akıl baÅka bir akla esir düÅmüŠdemektir.”
***
“İnsanın gerçeÄi (özü) tıpkı aÅıkken çıkmak için çırpınan duyguları gibi geldiÄinde de unutulan, ÅaÅırılan, utanılan yani söze düÅmeyendir.”
***
“Nasıl yapacaÄını bilseydin, eminim pek çok kiÅi gibi sende insanlardan nefret etmez hatta çok severdin. Belli ki seni seven anne sevmesini bilememiÅ!”
***
“Ruh ikizinle karÅılaÅmak için harcadıÄın zamanı kendini tamamlamak için kullansaydın, öteki yarın Åimdiye kadar çoktan bulmuÅ olurdu seni.”
***
“Kötü günde yanında olanlar arasında sana acıyanlar ya da ne kadar iyi durumda olduklarını görüp rahatlamak için gelenler de vardır. Bir faciayı görmek ve kaza yerinde olmak için her insan kendine bir neden bulur. İyi günde yanında olabilenler ise yalnızca senin için oradadırlar. Sana haset etmeden sevincini paylaÅabilenlere dost diyebilirsin, çünkü onlar, zor günde de nerede duracaklarını bilirler. Ama o gün sen onları eyyamcılardan ayıramayacaksın!”
***
“İnsan karÅısındakinin arzusunu arzular ve nevrotik (yaralı normal) olmasının nedeni budur. DeÄilse, ya psikotiktir (akıl hastası) ya da ölmüÅtür.
Bir baÅka deyiÅle nevrotik insan, ötekinin meylinin müptelasıdır. Ve dünyanın bütün hekimleri gelse bu müptela iflah olmaz bir berduÅtur, ötekinin yüreÄinde tüneyecek bir sokak arayan!”
(On yedi numaralı daire ıslanıyor- Agah Aydın)
***
“Birini sevmek anlaÅılmaz bir Åekilde o birinde, ondan daha fazla bir Åeyi sevmektir ve bu, her iliÅkide hayal kırıklıÄı olduÄunu doÄrular. İÅte yalnızca bu kırıklıÄın kabullenildiÄi iliÅkiler sürer.”
***
“…bilim denen Åey, kolaj, pastiÅ ve paralojistik yıÄınlara dönüÅtüÄünden, artık diÄer bilgi türleri arasındaki ayrıcalıklı yerini kaybetmiÅtir. örneÄin edebiyat gibi bir dil oyunu olsa da ondan farklı olarak “estetik hazza yönelik güvensizliÄi” nedeniyle; kesip-yapıÅtırdıklarıyla onu oluÅturan “köstebeklerin” bile bakamayacaÄı kötü kokulu bir çöplüÄe benzemektedir…”
***
Bir Åey keÅfetmedin beyim, hayat adil bir yer deÄildir ki,adil olması için çalıÅılan bir yerdir! Yakınma sus! Ya da yeni bir Åey söyle bize!
***
“Diyorsun ki -Hep baÅkaları suçlu, hep baÅkaları çıkarcı, hep baÅkaları hilekâr. Demek ki sen müthiÅ bir adamsın! Ãyle mi?Bu mudur, sözünün özü!”
***
Nasıl yapacaÄını bilseydin eminim pek çok kiÅi gibi sen de insanlardan nefret etmez hatta çok severdin. Belli ki seni seven anne sevmesini bilememiÅ.
****
Toplumu nasıl bu hale getirdik yerine toplum nasıl bu hale geldi diyen yöneticiye dangalak, senin yüzünden demeyen sosyoloÄa da gerzek denir.
****
O günlerde, aydınlar Twitter’da önceden haber verdikleri acıları halkla paylaÅmıŠolmanın iç rahatlıÄı ile yetinirlerdi.
*****
İKTİDARA TESLİMİYETİ TAM OLAN ÃZDE “SAÄCI” VE BAÅKA BAÅKA ABİLERE Bİ’AT EDEN SÃZDE “SOLCU” RUHLAR!
Her Åey olmasını beklediÄimiz ama olmaması gerektiÄi gibi gidiyor. Az geliÅmiÅ ruhlarla kalabalıklaÅmıŠaz geliÅmiÅ her ülkede olduÄu gibi; eyyamcıların, yalakaların, sözde gazetecilerin, güya savcıların, iktidara teslimiyeti tam olan özde “saÄcı” ve muhalefet yapıyorum yanılsamasıyla baÅka baÅka abilere bi’at eden adanmıŠsözde “solcu” ruhların olması gerektiÄi kadar çok olduÄu bir ülkede olması gerektiÄi gibi!
İlk aklıma gelen soru;
âsürekli çocuklarına baÄırarak ve aÄlayarak hayata baÄlananâ bu kadınlar ve sırf kendilerini öldürüyor diye fosur fosur sigaraya baÄlanan, kendilerine kötü davranacaklarını bildikleri halde sırf umut vaat ediyorlar diye en sefil partilerin en aÅaÄılık adaylarına oy veren, tek övünülecek meziyet olarak âhayatlarını borçlu oldukları ve utandıkları bir aÅkla sevdikleri karılarına eziyet etmekâ olan bu adamlar olmasaydı, Åu adamların bunları yapması mümkün olur muydu?
*****
İktidar dürüstlük dıÅında her Åeye sahiptir; zekâ, kurnazlık, para ve hatta bir miktar da bilgelik!
Bu nahoÅ isimli karakterin böyle aldatıcı olduÄunun en son kanıtı da bir yaÄmurla felç olan İstanbul trafiÄi gibi az evvel hikâyesini okuduÄun kötürüm Naringülâdür!
Daha doÄduÄumuz gün kaybettiklerimiz için, yani eksikliÄimizi tamamlamak için, hem de neyimizin eksik olduÄunu bilmeden ötekine sokulduk. Ãtekinin sesinde, teninde, memesinde aradık eksiÄimizi… Arzusunda görmek ve tanımak için eksiÄimizi, arzusunu arzuladık onun. Onun arzusu bizi biçimlendirdi ama hiç tamamlanmadık, tamamlanamadık. O, bedenimize hükmedebilmek, bedenimizin ürettiklerine sahip olabilmek için korkularımızı yenmek ve eksikliÄimizi gidermek arzusuyla kıvranan ruhumuza seslendi. Bizi ikiye böldü beden ve ruh diye⦠Onun arzusunu arzulayan ruhumuzu yüceltti, kutsal, nurlu saydı; bedenimizi aÅaÄıladı, tehdit etti, sidikli bildi, bildirdi!
Ve ruhumuz biâat etti otoriteye, içinde yaÅadıÄı bedene ihanet etme pahasına! Otoriteyi görünce altına kaçıran sidikli bir ruhla, her ikisine de asla boyun eÄmeyecek olan nurlu bir beden asla uzlaÅmamak üzere sonsuza kadar bölünmüŠoldular böylece!
*****
â¦bilim denen Åey, kolaj, pastiÅ ve paralojistik yıÄınlara dönüÅtüÄünden, artık diÄer bilgi türleri arasındaki ayrıcalıklı yerini kaybetmiÅtir. ÃrneÄin ‘edebiyat gibi bir dil oyunu olsa da ondan farklı olarak âestetik hazza yönelik güvensizliÄiâ ve kesip-yapıÅtırdıkları ile onu oluÅturan âköstebeklerinâ bile bakamayacaÄı kötü kokulu bir çöplüÄe benzemektedirâ¦
****
Süper güçler, askerler, politikacılar sürekli bir bilinmezden birilerini, bizi kurtarıyorlar! Sorması ayıp; bizi kurtaranlardan bizi kim kurtaracak?
****
Otuz üç yıldır ‘siyaset’ ile iliÅkimiz de korkak ve ürkektik; Åimdi ise futbol ve aÄaçlar üzerinden kurulan çekingen ve utangaç bir iliÅkimiz var.
Ãünkü hayatın bir parçası olan bu bilgiyi içimize alamadık, yaÅamın bir parçası olarak göremedik; aldırmadılar, astılar, kestiler! Enetelektüele entel, aydına ahmak deyip deÄersizleÅtirdiler, aÅaÄıladılar. Sonra da dönüp, piÅkin bir ikiyüzlülükle gençliÄimize, gençlerimize apolitik diyerek alçaldılar, yüzsüzleÅtiler.
****
ÃnleyebileceÄi halde bir insanın ölmesine seyirci kalmak da cinayettir! Cinayet ise utanç vericidir ve bu utanç katillerden de uzun yaÅar!
*****
O kentte politikacılar her sarhoÅ gibi yalnızca kendi seslerine kulak verir ve her Åeyi dünyanın geri kalanından daha iyi bildiklerine safça inanır, baÄırarak konuÅurlardı.
***
Film bittiÄinde sokaÄa çıkarsın ve birden bire her Åey eski boyutlarına döner. Kendi filmin dıÅındakilere de bak aynada! Bil ki sanat seni iyileÅtirir!
***
Kendi türünü kendinden koruyamayan insan, tek bir tohumla yenilenebilen ‘doÄayı’ deÄil sadece kendi türünü yok edebilir.
İnsan türü doÄanın “katli” ya da “yaÅatılması” konusunda kendini çok fazla ciddiye alırken, ‘doÄa’ için son ot parçası insandan daha deÄerlidir.
***
Yoksulların çocuklarını eÄitmeyin. Onları testlerle, sınavlarla eÄlendirin; yarıÅsınlar, kazansınlar, kaybetsinler ama öÄrenip de istemesinler!
Agah Aydın
Bu söz sayfada yayınlandıktan 5 saat sonra aÅaÄıdaki notu yazıya eklemek zorunda kaldık!
Not: “Yukarıdaki sözde eÄitim sistemiyle dalga geçilmektedir.” Nasrettin Hoca gibi bir mizah ustasının, OÄuz Atay gibi parodik, ironik eserler veren söz ustalarının, romancıların olduÄu bir ülkede bu notu yazmak zorunda kalmak, eÄitim sistemimizin içler acısı bir noktaya geldiÄini göstermesi açısından gerçekten çok acı!
|